Podcast: Borsada bi' Başına

2025 yılı, henüz daha ilk iki ayından gördüğümüz üzerebirçok şeye gebe. Çoğu şeye, hazırlıklı yakalanmaya çalışsanız bile hazırlıksız olacağınız ve hatta piyasanın tamamının farkında olmadığı bir şey; bir siyah kuğu, her zaman

Yeni yılın belki de en heyecan verici taraflardan bir tanesi, her yıl geleceğe bakarak “Büyük Fikiler” düşünmek ve gelişen teknoloji ile birlikte geleceği tahmin etmeye, bununla birlikte yatırım perspektifi geliştirmeye çalışmak. Hatta

İşte bu benim kişisel manifestom ve neden bu noktada olduğumu bildirmeye çalışarak başlangıç noktasını biraz daha açmak istiyorum. Esasen bu bir yolculuk hikayesi. Herkesin kendi yolcuğunun hikayesi. Bu yolculuğun ise nasıl bir

Bu bölümde Altuğ Özaslan'ın hazine ve trading dünyasındaki yolculuğundan başlayıp; Türk piyasasının dinamiklerini, fiyatlama davranışları ve başarılı bir yatırımcının sahip olması gereken zihniyet ve yaklaşımları inceliyoruz. Para kavramı ve merkez bankalarının rolünü,

Taylor ekonomisi, her yerde. Diğer bir deyişle Swiftonomics. Tüketicinin davranışlarını anlayanlar, tüketimin nereye doğru kaydığını ve insanların neye ihtiyacını olduğunu önceden fark edenler yatırım kararlarını buna göre şekillendirdiğinde kalabalıklardan ayrışarak birkaç adım

Piyasalarla, özellikle yüksek kaldıraç ve yüksek borçluluk oranları kullanılarak adeta bir rus ruleti oynamanın sonuçları genellikle hep aynı olur. Bu kaçınılmaz son; size düşük olasılık olarak görünen acı son, sadece bir kez

Afrika ülkelerinin ve özellikle sahra altına kuzeye doğru indikçe siyah ırkın; Avrupalıların gerisinde kalmasının temel nedeni neydi? Aralarındaki esas fark neydi? Bu bir genetik problemi olabilir mi? Ya da güney yarım kürede

Gerçeklerin saklanmasından nefret ederim. Diş perisi falan diye bir şey yok. Yastığınızın altına koyduğunuz diş fantastik bir şekilde güzel bir hediyeye dönüşmüyor. Aileleriniz sizi bu konuda yanılttı. Gerçek dünyaya lütfen dönüş yapın.

Risk, genel anlamda baktığımızda çok basit bir kelime olarak görülüyor, 4 harf. Oldukça basit bir kavram gibi. Ya risk alıyorsundur ya da almıyorsundur. Ancak ben konunun bundan çok daha derin olduğunu düşünüyorum.

Piyasalarda bulunmak, kimi zaman bir “oyuncu” tabiriyle katıldığımız bir oyunun içinde yer almak gibi görünebilir. İlk bakışta. Hangi oyun alanında olduğumuzu, oyunun kurallarını ve amaçlarını, temel hedefleri ve daha iyi bir oyuncuya dönüşmek