/
32 mins read

Berkshire Hathaway (2023) Yıllık Toplantısı – Part 1

Geçtiğimiz hafta sonunda Berkshire Hathaway’in yıllık toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantılar yıldan yıla çok enteresan bir noktaya geldi ve ben de çok uzun bir süredir yakından takip etmeye çalışıyorum. Özellikle ve genellikle sonrasında Buffett’ın 1 – 1,5 saatlik bir tekli röportajı da oluyor bunları her sene özenle takip ediyorum. Bu yıl da yine heyecanla bekledim ve diğer yıllardan farklı olarak burada artık sizlerle de paylaşabiliyorum bunları o yüzden daha da dikkatli dinlemeye çalıştım. Uzun yıllardır büyük bir dönüşüm geçirdi diyorum bu yıllık toplantılar çünkü artık neredeyse kapitalistler ve yatırımcılar için bir hac görevine dönüşmüş durumda katılımcı olmak. Her yıl artık neredeyse tarikatleşmiş bir kalabalık toplanıyor ve yaşlı bilgelerimizden öğütler almaya çalışıyor.

Ben de sizin için 2023 toplantısının kısa bir özetini hazırlamaya çalıştım ve ancak 2 parta sığacak gibi görünüyor özet. Çünkü yaklaşık 6 saatlik yatırımcılarla yapılan bir toplantı bu ve soru cevap seansı var. Burada ön plana çıkan konuşmaları ve soruları, cevapları çevirip ve kendi yorumlarımı ekleyip paylaşmak istedim ben de. Gerçi konuşmaları da çok yavaşladı tabi yaşlandıkça hatta 1,5x hızında bile dinelebilir kayıtları. Ben bunu iki bölüm şeklinde toplamda yaklaşık bir saate sıkıştırmaya çalışacağım ve sanırım başlayabiliriz artık.

Buffett toplantıya tabi ki şirketin finansallarıyla başladı. Yaptıkları işi her zaman olduğu gibi tekrar tarif etmeye çalıştı. Bu kısım ayrıca önemli -ki ileride daha detaylı gireceğiz buraya- şimdiden söylemem lazım. Bu yıl ilk çeyrekte 8 milyar dolar bir kar elde etmişler. Toplam yıllık gelirleriyse 2022 sonunda 27 milyar dolar seviyelerine gelmiş. Eski rakamlarla karşılaştırınca özellikle pandemi dönemi de son 1-2 yıldır bittiğini varsayarsak, kaldıkları yerden devam ediyorlar aslında. Çok fazla yara aldıkları da söylenemez pandemi yüzünden. Yaptıkları işleri de bir kategorize edelim önce, çünkü genellikle çoğu kişi bunun farkında olmuyor. Berkshire Hathaway’in gelirlerinin üçte birini sigortacılık işi oluşturuyor ve çok önemli bir alan burası onlar için. Geico şirketi çatısı altında yürüttükleri çok başarılı bir sigortacılık işleri var. Çok sağlam bir nakit akışı ve nakit pozisyonu taşımalarına yardımcı olan bir iş bu. Ayrıca buradan gelen prim ödemelerini yatırımlarda değerlendiriyorlar ve getirisi çok yüksek bir varlığa dönüştürüyorlar. Hatta Berkshire’in çok sağlam bir pozisyonda olmasının alameti farikasını direkt sigortacılık işine de bağlayabiliriz. Warren Buffett’ın yatırım felsefesini anlatan birçok kitapta yer alıyor zaten bu detay da. Yaptıkları işin diğer üçte birini tamamen sahibi oldukları şirketler oluşturuyor. Burada Sea’s Candy Şekerlemeleri gibi veya demiryolu şirketleri gibi işler var sahip oldukları. Kendi enerji şirketleri var mesela. Ve geriye kalan son üçte birlik tarafsa; ortağı oldukları şirketler var. CocaCola gibi, Apple gibi şirketler var burada da bildiğiniz gibi ve biz genellikle hisse senetleri portföyleriyle ilgileniyoruz zaten ama Berkshire aslında bundan çok daha fazlası ve iyi anlaşılması gereken önemli bir detay burası. Tamamen bir holding yapısı gibi düşünebiliriz yani şirketi. Sadece diğer holdinglerden farklı olarak kendileri bir iş yapmıyor; ya ortağı oluyorlar ya da şirketi satın alıp neredeyse hiçbir şeye dokunmadan yöneticilerini sabit bırakıp eskisi gibi çalışmalarına devam etmelerini sağlıyorlar. Tüm bunları yapabilmeleri için; sigorta tarafından nakit akışı ve yatırım getirilerini kullanmak çok uzun yıllardır onlar için başarıyla çalışan bir formül. Mesela sigortacılık işinin kritik önemi için şöyle söylüyor toplantıda konu buraya geldiğinde: “Buradan gelen para bizim için bir yükümlülük aslında ama çok önemli bir fark var. Hiçbir çalışanı olmayan bir banka gibiyiz. Faiz ödemek zorunda değiliz. Poliçe satın alanların ödedikleri parayı geri isteme şansları neredeyse yok. Ve bankalarda olduğu gibi bir mevduat krizi de pek mümkün değil.” Bunlar Warren Buffett’ın sözleri. 

İşte bunları anlattığı kısa bir açılıştan sonra soru-cevap bölümü başladı ve ben de sizin için soru ve cevapların özetlerini çıkarttım ve ek olarak kendi yorumlarımı eklemeye çalışacağım. Ben de onlar gibi bölümü aynı iki seansa böldüm, toplantının sabah kısmını birinci partta vermiş olacağız ve toplantının öğleden sonraki kısmını da diğer bölümde ikince partta vermiş olacağız. Toplamda 60 sorudan fazla soru geldi sanırım. Ben bunlardan özellikle Amerika’nın siyasetiyle veya tamamen konu dışı olanlarını ayıkladım, çok benzer aynı gelen soruların bazılarını sadeleştirdim ve 20 taneye yakın soruya düşürdüm tamamını. Ve bunlar gerçekten sorulan ve cevapları da gerçekten verilen sorular tabi ki. Sadece ben sonrasında kendi yorumlarımı eklemeye çalışacağım.

  • 1. SORU: Buffett ve Munger ikiniz için de soruyorum. Görünen o ki siz yatırımcı olarak çok agresif veya çok muhafazakâr olma arasındaki en verimli noktayı yakalamış durumdasınız. Duygularınıza engel olamayıp hiç yatırım hatası yapmıyor musunuz veya bunu engellemek için ne yapıyorsunuz?
  • CEVAP: Biz de kötü yatırımlar yapabiliyoruz. Hatta ben Charlie’den daha fazla kötü yatırımlar yapabiliyorum çünkü ondan daha fazla karar almaya çalışıyorum. Ama bunun yanında, hiçbir zaman Berkshire tarihinde duygusal olarak karar verdiğimizi hatırlamıyorum.

Aynı şeyi Charlie’ye de soruyor burada ve o da duygusal kararlara yer olmadığı söylüyor. Bu ilk soru bence anlaması çok çok önemli. Geçtiğimiz günlerde hatta bir tweet atmıştım aşağı yukarı aynı şeyleri yazmıştım. Buradaki görüşlerimin veya paylaştığım tweetlerin zaten büyük bir çoğunluğu çok uzun yıllardır hep isimlerinden bahsettiğim yatırım dünyasının artık efsaneleşmiş insanlarının düşünceleri. Sadece ben biraz kendim için sentezleme yapıyorum ve aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyorum takip etmeye çalıştığım kişilerle. Ama daha önce böyle bir lafına da denk gelmemiştim Buffett’ın. Tabi buna yakın sözleri var ama ondan öğrendiklerimin gerçekten düşündükleriyle ne kadar paralel olduğunu gördüm o bu lafı aynı attığım tweet şeklinde tekrardan söyleyince. Bir de ekstra dikkat etmemiz gereken bir nokta da var. Çok fazla agresif veya çok fazla defansif olmamaktan söz ediyorlar. Sadece yatırım dünyası da değil, hayatın her alanı için geçerli bir söz bu. Orta noktayı yakalamak veya verimli sınırları keşfetmek bizim için hem yatırım dünyasında hem de hayatın içinde sürekli kendimizi kontrol etmemiz gereken bir ölçeklendirme. O verimli noktayı yakalamaya çalışırken, bunun yanında çok fazla karar vermek zorunda kalmazsak bir de; her şeyin yolunda gitmesinin önünde hiçbir engel kalmıyor. Karar alma mekanizmalarımızın ayrıca bana hatırlattığı başka bir şey daha var. Bazen adından bahsettiğim Jiddu Krishnamurti’nin bir öğretisini hatırlatıyor bana hemen. Şöyle düşünün: sabah kalktığınız andan itibaren, akşam tekrar uyuyana kadar hiçbir karar vermediğinizi düşünün. Yani, sabah kahvaltıda ne yiyeceksiniz, hangi kıyafetleri giyeceksiniz gibi gün içinde almak zorunda kaldığınız tüm kararları tekrar bir gözden geçirin. Bu herhangi bir şey olabilir. Almak zorunda kaldığınız kararlardan kurtulduğunuzda; sizi pasif bir yapıya büründürmüyor bu durum. Aksine daha fazla özgürleşmenizi sağlıyor. Ne kadar az karar almak zorunda kalırsanız; o kadar özgürleşiyorsunuz yani. Ben özgürlük ve bağımsızlık kavramlarını birbirinden farklı kullanıyorum bildiğiniz gibi. Bireysel özgürlüklerimizden bahsederken; finansal anlamda da bağımsızlık konusundan bahsediyorum. Fakat çok fazla uzatmayalım. Önümüzde daha onlarca soru var. Devam edelim o yüzden.

  • 2. SORU: Yapay zekâ ve robotik alanları gelişmeye devam ediyor. Bu yeni teknolojilerin piyasalarda ve ayrıca toplumun genelinde olumlu veya olumsuz etkileri nasıl olabilir? Sizin gördüğünüz kadarıyla, bu teknolojilerden en çok etkilenecek sektörler veya şirketler hangileri olabilir?

(Buffett bu soru gelirken önündeki çerez tabağına biraz gömüldüğü için; topu Charlie’ye atıyor. Tabi bu sorudan da özellikle kaçınmak istiyor bir yandan.)

  • CEVAP: (Charlie şöyle diyor): Eğer bugün Çin’deki yeni fabrikaların içine girerseniz robotların inanılmaz bir hızla işleri devraldıklarını görebilirsiniz. Yapay zekâ konusunda biraz şüpheci ve gelenekçi biri olarak hala doğal zekanın çok iyi çalıştığını düşünüyorum. (Buffett araya giriyor): Yapay zekada insan zekasının yerini alacak bir şey olmayacak. Birçok harika şeyler yapabilirler ve Bill Gates bazılarını gösterdi bana. Ve ben, eğer bir şey; birçok şeyi iyi yapıyorsa biraz endişeleniyorum.

Yani hala biraz şüpheli yaklaşıyorlar bu konuya. Tabi robotik tarafında biraz daha olumlu görünüyorlar ama zaten iki konu da birbiriyle çok iç içe geçmiş şeyler. Birbirlerinden çok fazla besleniyorlar ve önümüzdeki en azından 10 yıllık süreçte bu teknolojik gelişmelerin meyvesinin çok daha net bir şekilde ortaya çıkmış olacağını düşünüyorum ben. Ayrıca bu soruyu ve bundan sonraki soruyu da; Cathie Wood’un sordurttuğundan şüphelenmedim değil, onu da söylemem gerekiyor. Şimdi sonraki soruda zaten soruyu soran kişinin kullandığı birkaç anahtar kelimeden demek istediğimi zaten anlayacaksınız.

  • 3. SORU: (Yine yapay zekâ konusunda.) Değer yatırımcılar bu yeni gelişen rahatsız edici derecede yenilikçi teknolojiler karşısında neler yapabilir? Nasıl yeni prensipler kazanılabilir ve değişime nasıl adapte olunabilir? Yatırımcıların başarılı kalabilmesi için ne yapmaları lazım?
  • CEVAP: (Sözü yine Charlie alıyor) Değer yatırımcıları elbette zor zamanlar geçirecek çünkü onlardan çok fazla olmaya başladı son zamanlarda ve daha az kazanmaya alışmaları gerek. (Buffett devam ediyor) Her zaman birçok fırsat olacak. Ben 1942’de yatırıma başladım ve o zamandan beri çok fazla şey değişti, yeni teknolojiler geldi. Hakkında çok fazla şey bilmediğimiz uçaklar, yeni arabalar, bilgisayarlar ve bambaşka birçok yeni teknolojiler geldi. Fakat bunlar aynı zamanda değişen dünyada elinizden kaçan fırsatlar değil hiçbir zaman. Fırsatı yaratan şey bunlar değil; diğer insanların aptalca şeyler yapması fırsat yaratıyor. Piyasada 50-60 yıl öncesine göre çok daha fazla para var ve daha fazla aptal insan var. Fakat Charlie ile bu konuda genellikle farklı düşünebiliyoruz. (Charlie söze tekrar giriyor): Evet ve aynı zamanda yeterince zeki insanların eline de artık eskisinden daha kolay para geçebiliyor. Fakat birbirlerini bir zekâ yarışında yenmeye çalışıyorlar. (Buffett devam ediyor): Büyük para veya küçük paraya sahip olmak pek fark etmez; sadece zekanın yarıştırıldığı arenalarda oynamaman gerekiyor. Tüm dünya inanılmaz derecede kısa vadeli düşünmeye odaklanmış durumda. O yüzden bugünlerde yeni doğmuş olmayı çok isterdim ve elime geçecek küçük parayı muhtemelen büyük bir paraya çevirebilirdim tekrar.

Yine çok önemli bir cevap bana göre. Değer yatırımcılığı ile ilgili söylenebilecek çok fazla söz var ve özellikle son zamanlarda dönüştüğü ve kaybettiği temel prensipleriyle ilgili, kaybettiği temel felsefesi üzerine sadece tek bir bölüm bile yapılabilir. Dönüşüme adapte olmak yine çok önemli bahsettikleri gibi. Fakat bunu yaparken herkesin yaptığını takip etmek gerekmediğinden bahsediyorlar hatta zararlı olduğunu söylüyorlar ve piyasaya karşı çok büyük bir avantaj yaratabilir bunun farkında olmak. Piyasayı onların örneklendirdiği gibi bir arena oyunu olarak düşünürsek; sadece zekanın yarıştırıldığı veya aşırı egosantrik durumlardan ve oyunlardan uzak durmak gerekiyor.

  • 4. SORU: Bugünlerde özellikle aile şirketlerinde jenerasyon değişikliklerine çok fazla tanık oluyoruz. Fakat yetenekli ve azimli 1. nesil aile patronları artık orada olmadığında sanki yerine geçen çocukları bu iş için yeterince hazır değil gibi. Oyunun kurallarından pek bir haberleri yok gibi görünüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
  • CEVAP: (Buffett şöyle diyor): Yaşım gereği bahsettiğiniz durumlarla çok defa karşılaştım. Çocuklarla önceden konuşmanın ve onlara geleceği anlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı arkadaşlarım vasiyetlerinden hiç bahsetmiyor bile çocuklarına. Bazıları bir tecrübe kazandırmadan işlerin başına geçiriyorlar. Ben, sıklıkla ailemle vasiyetimi güncelleyerek paylaşıyorum ve onların da imzalamasını hatta yorumda bulunmasını istiyorum. Bu duruma bir örnek vermek de gerekirse: geçtiğimiz yıllarda bir şirketin patronu geldi ve ailesinin yeterince paraya sahip olduğunu, kendisinin de harcayacağından çok daha fazlasına sahip olduğunu anlattı. Ve yaptıkları işle çocukları ilgilenmiyormuş. Birçok farklı yöntem düşünmüş işiyle ilgili, bir rakibine satabilir ve onların kendi adamlarını şirkete yerleştirmesine göz yumabilir. ‘Bu insanlar benim servetimi yaratan kişiler, onları bu seçeneğe teslim edemem’ diyor. Bir venture capitel’e satabilir ve onlar da hemen anlaşmayı imzalar imzalamaz bir exit stratejisi geliştirmeye başlar bile. Ve o yüzden bana geldiğini söyledi. İşi satın alması için en iyi veya kişisel olarak da harika biri olduğundan dolayı değil ama dedi; eskilerden ve bizim gibi düşünen, dürüst iş yapan sadece sen kaldın diye ekledi.

Yani Buffett’ı bir Ramiz Dayı gibi görmemek pek elde değil gibi. Burada ama yine çok önemli bir konu var. Aileler, özellikle de çok varlıklı aileler bu problemi her zaman yaşıyor. Ben henüz yirmili yaşlardayken hiç böyle şeyler düşünmüyordum ama artık benim de aklıma yavaş yavaş girmeye başlayan konular bunlar. İyi bir çocuk nasıl yetiştirilir pek bir fikrim yok aslında ama kötü bir insan veya başarısız bir insan nasıl olunur bunu çok iyi biliyorum ve sadece sanırım bunu engellemeye odaklanılsa daha doğru bir sonuç alınabilir gibi geliyor. Ayrıca, insanın kendisini de çocuklarında görmek istediği gibi yetiştirmesi lazım. Hayatla ilgili çok önemli bir ders var burada. Belki büyük bir çoğunluğumuzun devredeceği inanılmaz varlıklar olmayabilir ve böyle dertlerimiz olmadığını düşünebiliriz ama çok yanlış bir çıkarım olur böyle düşünmek. Adil ve iyi bir insan olmak birçok problemi çözüyor aslında, ortada devredecek bir servet olmasa da. Ve bunları öğretmek; belki de en büyük servet.

  • 5. SORU: Zaman zaman bize Amerika’ya karşı bahis almamamız gerektiğini hatırlatıyorsunuz. Size göre Amerika’nın güçlü kalabilmesi için en önemli şeyler nelerdir ve diğer taraftan, bir ülke eğer hafife alınıyorsa bunun sebepleri ne olabilir?

(Burada bir parantez açmak istiyorum. Toplantıda benzer şekilde konu dışı veya çok ilgili olmayan bazı soruları dediğim gibi filtreden geçirdim ama bu soruyu özellikle bırakmak istedim çünkü içinde sadece Amerika ile ilgili bir şeyler barındırmıyor bence.)

  • CEVAP: Amerika çok genç bir ülke ve buna rağmen bir sürü probleme karşı kendini test etme şansı oldu diyor, Buffett. 234 yıllık tarihi aslında o kadar da eski değil. Charlie ve benim yaşlarımın toplamı; ülkenin yaşının üçte ikisini oluşturuyor ve Amerika hala gelişime çok açık. Fakat Charlie biraz daha farklı düşünüyor olabilir. (Ve Charlie sözü alıyor): Ben Warren’dan ziyade bu konuda daha pesimist bakıyorum, diyor.

Bu soruyu ülkemize çevirirsek, tabi ki Osmanlı tarihini ve hatta ondan öncesini de düşündüğümüzde çok zengin bir geçmişimiz var. Türkler tabi Orta Asya’dan geldi ama Anadolu topraklarında bizden önce yaşayan medeniyetlerle çok iç içe geçtik. Kültürümüzün büyük bir kısmını da Anadolu’nun tarihi oluşturuyor. Bugün Asya’nın bozkırlarında yaşayan en eski akrabalarımıza baktığımız zaman temelde birçok benzer özelliklerimiz var ama üstüne Anadolu’nun bize kattığı çok fazla şey var. Kültürel ve geleneksel miraslarımızı bir kenara bırakırsak; bir cumhuriyet olarak düşünürsek, aslında biz de çok genç bir toplumuz. Hala çözemediğimiz birçok sorun var. Bizim de geçmişte atlattığımız çok kritik testler oldu. Ben, Charlie gibi toplumun geneli anlamında pesimist bakıyor biraz; ama Türkiye’ye karşı bahis almak istemiyorum ben de. O yüzden bizim piyasalarımızda yatırım yapıyorum zaten. Çok büyük bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelin tamamını kullanamasak bile gelişmeye açık çok fazla yönümüz var. Ve bu bir fırsat aslında, karşısında bahis alınacak bir şey değil. Bir de, Buffett’ın soruda tam olarak cevaplamadığı kısımları Türkiye için ben kendi adıma cevaplamaya çalışmak istiyorum. Türkiye neden hafife alınıyor ve güçlü olabilmesi için veya güçlü kalabilmesi için en önemli şeyler neler?

İşte bu soruların cevapları anlamında aynı Charlie gibi biraz pesimist bakıyorum. Beki şu anda kimileri için ülkenin en zor günlerden geçtiği düşünülebilir ama zaman bize bir yanılsama yaratıyor ve çoğunlukla, aşırı odaklanılmış dönemlerde her zaman için en kötü zamanlardan geçildiği yanılgısına düşülüyor. Bu da bizi önümüzde çok daha zorlu zamanlar olacağı sonucuna çıkartıyor. Gelecek tamamen bir bilinmez ve ülke olarak birçok şey için hazır değiliz gibi. Belki bir kısım rahatsız edici durumlar düzelmeye başlayacak ama toplumun geneli anlamında en az 1-2 jenerasyon daha geçmesi gerektiğini düşünüyorum, istediğimiz değişimlerin daha net bir şekilde görülebilmesi için. Neden hafife alınıyoruz peki? Çünkü istikrar yok ve toplumun büyük bir kesimi çok kolay bir şekilde yönlendirilebiliyor. Yine de çok fazla detaya girmeyelim ama tam olarak işte bu durum bizim piyasalarımız açısından bir fırsat yaratıyor. Küçük bir değişimle bile piyasalarda çok ilginç hareketler görebiliriz diye düşünüyorum.

  • 6. SORU: Buffett ve Charlie hala şirketin başındayken, özellikle 2022 raporunda belirtildiği gibi Berkshire çok ciddi bir tahvil pozisyonu da taşıyor uzun bir süredir ve bunu taşımaya devam edeceğini söylüyorsunuz. Fakat Buffett aramızdan ayrıldıktan sonra onun A tipi hisse senetleri B tipine dönüşecek ve tamamı hayır kurumlarına dağıtılacak. Bu kurumların büyük bir kısmı bu hisseleri satmak isteyecek. Örneğin Carl Icahn gibi kurt yatırımcılar bu hisseleri alıp Berkshire’ın çoğunluk paylarının sahibi olabilir. Böyle bir durumda şirketin bütün yatırım felsefesi değişmiş olacaktır. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • CEVAP: (Buffett söz alıyor ilk olarak): Biz artık gittikten sonra böyle bir şey için çok fazla endişelenmiyorum çünkü eğer bizden sonra Greg, (tabi burada benim bir parantez açmam lazım. Greg, Buffett’tan sonra şirketin başına geçecek kişi ve buna çoktan karar verilmiş durumda. Şimdi devam edelim.) bizden sonra Greg; temettü vermemeye devam ederse şirketin aşağı yukarı hangi değerde olacağı belli zaten. Herhangi birinin çoğunluk paylarını alması için 1,5 trilyon dolardan daha fazla paraya ihtiyacı olacak ve bu kolay bulunabilecek bir para değil. Greg bizden sonra bir süreliğine balayının tadını çıkartabilir ama eğer işini iyi yapmazsa elbette yatırımcılar tarafından eleştirilecektir ve bu durumun bir çözümü mutlaka bulunacaktır. (Charlie burada araya giriyor hemen): Ben öldükten belki 50 yıl sonra gerçekleşecek bir sorun için bugün endişelenmem yersiz çünkü o zaman zaten ölü olacağım. (Buffett devam ediyor): Biz şirketi bugüne getirirken bir sürü dönüşümden geçtik. Bizden sonrası için de elbette bir planımız var ve ilk çıktığımızda da bir planımız vardı. Berkshire sadece bir tekstil şirketi olmayacak dedik ve yeni fırsatlar önümüze geldikçe zaman içinde yeni kararlar almaya devam ettik. Berkshire aynı şeyi yapmaya devam edecek.

Bence yine çok önemli ve dikkat çekici bir cevap bu. Aynı bu soruya benzer veya genellikle sizden sonra ne olacak tarzında çok fazla soru da soruldu ama burada Buffett’ın verdiği cevapta çıkartılması gereken bazı dersler var. Şirketin durumunu bir kenara bırakırsak; prensiplerden bahsediyor. Dönüşümün aslında sürekli olan bir şey olduğunu söylüyor ve gelişmelere göre kararlarının yenilendiğini anlatıyor. Ve eğer, bana kalırsa onların yaptığı gibi zamansız prensipler belirlerseniz; değişen fırsatlar karşısında kararlarınız değişkenlik gösterebilir ama kendinizi hep temel prensipler konusunda ayağı yere sağlam basan bir noktada tutabilirsiniz. Bir yatırım felsefesi geliştirmek bu yüzden çok önemli. Tarz ve felsefe arasında büyük bir fark var ve daha önce bahsetmiştik bundan. Hatta Yatırım Felsefesi Üzerine bir bölüm de yaptık. 18. Bölümü eğer dinlemeyenler varsa onu da önermiş olayım burada. Tarzlar, stratejiler ve felsefe çok farklı şeyler. Yani bunları üst üste konulan bloklar gibi de düşünebilirsiniz. En altta, temel olarak felsefenin yer alması lazım, onun üstüne tarzı koyuyorsunuz ve bir model geliştiriyorsunuz. Onun üstüne de stratejinizi koyuyorsunuz.

  • 7. SORU: İş yaparken şirketler bazen bir ikilemde kalabiliyorlar. Özellikle de ürünler konusunda. Bir taraftan kısa vadeli fırsatlar sunan ve şirketin pazardaki yerini korumasına belki yardımcı olabilecek kısa vadeli basit ürünlerle karlılık gözetilebilir; diğer taraftan daha uzun vadeli düşünüp ve bir ürünü zamana karşı koruyacak ve marka değerini oluşturacak ama belki daha az kazançlı, maliyeti yüksek bir ürün satmak istenebilir. Yani kısaca, bugünkü şirket patronlarına kısa vadeli ve uzun vadeli düşüncelerle ilgili nasıl önerilerde bulunursunuz?
  • CEVAP: (Buffett cevaplıyor): Bunun cevabı çok basit. Kendi kaderini kendi elinde tutman lazım. Mesela bizim Wall Street ile hiçbir ilişkimiz yok. Yatırımcı performans sunumlarıyla ilgili endişemiz yok. Sürekli bir şeylerin sözünü vermek zorunda değiliz. Kendi yanlışlarımızı yapmamıza fırsatımız var ve bunu yaparken arada sırada gerçekten işe yarayan bir şeyler bulabiliyoruz. Biz buradaki bireysel yatırımcılarla aynı odada olmaktan mutluyuz ve onlar gibi olanları seviyoruz. Çeyreklik tahminlerin peşinde olanlarla bir işimiz yok. Bu bize bazı özgürlükler sunuyor ve biz harika işlere neredeyse sonsuza kadar sahip olmayı istiyoruz. Bu tarz işlerden pek fazla da yok zaten. Biz; ortağı olduğumuz işlerden öğreniyoruz. Sea’s Candy’den bir şeyler öğrendik, kadın iç çamaşırı işinden başka şeyler öğrendik. Ve illa işin teknik taraflarını da bilmeye gerek yok, Apple’da %7-%8 ortaklığımız var ve kendi enerji işimizden daha büyük bir pay bu ama ben telefonlardan anlamıyorum. Sadece tüketicilerin davranışlarını biliyorum. Araba motorundan anlamıyorum ama otomotiv firmamız da var. Her işimizden başka bir şey öğreniyoruz. Bizim öğrendiğimiz en önemli şey: iyi bir firma nasıl kötüye gidebilir veya iyi bir firma nasıl rekabet avantajını koruyabilir. Formulize edilmiş bir şeyimiz yok yani aslında ama bazen 10 saniyede bile bir işe yatırım yapıp yapmayacağımıza karar verebiliyoruz. Bazen inanılmaz detaylı ve karmaşık gelecek projeksiyonları görüyorum şirketlerin gelirleriyle ilgili ve bunlar çok dikkat ettiğimiz şeyler değil. Biz gelecekte ne olacağını bilmiyoruz sadece tüketicilerin nasıl davranacağını anlayabiliyoruz. Yaşlandıkça daha zekileşmedik sadece biraz daha bilgeleştik. Ve bu yaptıklarımızı bir ofiste tüm gün oturup sadece telefon başında yapabiliyoruz.

Bu inanılmaz bir cevap. İnsanlar hala ne yaptıklarını gerçekten tam olarak anlamıyorlar ve Buffett sabırlı bir şekilde aynı şeyleri tekrar ederken pek sinirlenmiyor gibi -ki buna da geleceğiz ileride. Çeyreklik raporlar, kısa vadeli performans sunumları veya bir şirketin anlık olarak piyasada tutunmak zorunda kalması için üretmesi gereken ürünler fikri; bunlar çok anlamlı şeyler değil onlar için. Eğer bir firma zaten bu şekilde bir ürün üretmek zorunda kalıyorsa ve sürekli olarak yatırımcılar tarafından, piyasa tarafından, sektör bazında bir baskı hissediyorsa; orada pek bir rekabet avantajından söz etmek mümkün değil. Ayrıca söylediği gibi, gelecek projeksiyonlarını tahmin etmemiz de çok zor. Ama bunun yanında tüketicilerin nasıl davranışlar sergilediğini gözlemleyebiliriz ve uzun vadeli sonuçlarını anlayabiliriz. O yüzden kısa vadeli değişkenler arasında kaybolmak yerine daha uzun vadeli bir düşünce yapısına girmemiz gerekiyor.

  • 8. SORU: Geçtiğimiz günlerde değer yatırımcısı Damodaran hocanın bir podcast yayınına denk geldim. (Amerika’da podcast bu arada çok daha yaygın ve umarım Türkiye’de de o popülerliğe ulaşır bir gün. Devam edelim.) Damodaran Hoca, kendisi portföyünde %25 – %30 gibi ağırlığa sahip olacak bir hisseden rahatsızlık duyabileceğini söyledi. Ve sizden örnek verdi, Apple’ın şu anda Berkshire portföyünün %35’ini oluşturduğunu söyledi ve bunun tehlikeli bir oran olduğunu düşünüyor. Bu konu hakkındaki yorumlarınız nelerdir?
  • CEVAP: (Buffett söze giriyor yine): Öncelikle Apple bizim %35’imiz değil. Sahibi olduğumuz demiryolu işi var, enerji tarafı var. Yine direkt sahibi olduğumuz başka işler var. Ve Apple konusunda bizim için hala güzel görünen tarafı: pozisyonumuzu hala yükseltebiliriz. Diğer bütün işlerimizi düşündüğümüzde ve mesela Apple’ın halka açıklık oranını düşündüğümüzde, elimizdeki bazı işlerin %100’ünden fazla Apple hissesine sahip olma imkânımız bile yok. Eğer olsaydı bazı işlerimizin %200’üne kadar Apple hissesi sahibi olabilirdik. (Charlie tam da tahmin ettiğim gibi dayanamayıp araya giriyor burada): Bana göre üniversitelerde, modern finans derslerinde öğretilen en çılgınca şey; çeşitlendirilmiş bir portföyün zorunlu olması gerektiği fikri. Bu tamamen anlamsız bir fikir. Çok iyi fikirleri bu kadar fazla ve çeşitli şirketlerde bulmak çok zor bir iş. Mesela ben, sadece 3 tane en iyi fikrimi bütün portföyüme tercih edebilirim. Fakat insanların çoğu ne yaptığını bilmediğinden dolayı, çeşitlendirmenin iyi olduğunu düşünüyor ve aramızdaki bu fark bizim en büyük avantajımız. Biz çok zeki insanlar değiliz ama zekamızın hangi alanlarda sınırlı olduğunu çok iyi biliyoruz. Birçok insan IQ testinde çıkacak sonuçtan çok daha zeki olduğunu düşünüyor ve bu çok tehlikeli. Eğer kendi sınırlarını iyi bilirsen, birçok uzmanın saçmaladığı çeşitlendirilmiş portföy yapısından uzak durarak başarılı olabilirsin.

Bu konuda zaten çok fazla konuşuyoruz biz de ve son portföy teorisi bölümünde yine detaylarına girdik zaten. O yüzden pek fazla söyleyeceğim bir şey yok özellikle Charlie Munger’ın sözleri üzerine. Ama şunu gerçekten anlamak gerekiyor: elinizdeki kapitali bir çekiç olduğunu düşünen ve ne yapacağını bilemeyen biriyseniz; etrafınızdaki her şey size çakılacak çivi olarak görünebilir. Biraz kendi sınırlarımızı ve kontrol edebileceğimiz şeyleri öğrenip, mütevazi bir şekilde her fırsat gibi görünen ya da çakılacak çivi gibi görünen seçeneklerin peşine düşmememiz lazım.

  • 9. SORU: Benjamin Graham hakkında birkaç söz söyler misiniz?
  • CEVAP: (Yine Buffett önce konuşuyor): Ben, çok iyi bir öğretmendi ve bana birçok şey öğretti. Hala zaman zaman Akıllı Yatırımcı kitabını tekrar okuyorum. Bu kitap yatırım konusunda yazılmış en iyi kitap bana göre. Amazon’da yine bazen sıralamasını kontrol ediyorum, en çok satanlar listesinde 250. sıralarda. Toplam 8 milyon civarında kopya satmış ve hiçbir yatırım kitabı bunu başaramadı. Elbette yeni çıkanlar arada sırada onun sıralamasına yaklaşıyor ama bir süre sonra 20 bininci sıralamalara düşüyorlar popülerlikleri kaybolunca. Fakat Graham’in kitabı 50 yıldan fazladır aynı listede aynı sıralamalarda. (Charlie burada araya giriyor): Ben, çok iyi ve dürüst bir insandı ve değer yatırımı konusunda bize çok şey öğretti ama şunu da söylemek gerekiyor: Ben, piyasalarda kazandığı en büyük parayı, çok ilerlemiş yaşlarında sadece Geico’dan kazandı. Berkshire’ın satın aldığı bir büyüme şirketi bu da bildiğiniz gibi. Hayatı boyunca ucuz hisseler peşinde olup tüm servetini sadece bir tane büyüme hissesinden yarattı ironik olarak. (Burada Buffett tekrar araya giriyor Charlie çok fazla açılmadan): Evet, aynen dediği gibi 1949 yılında yazdığı bir yazıda bunu kendisi de itiraf etti ama buradan da çıkarılacak dersler var. Hayat böyle bir şey. Sürekli hazırlıklı olman lazım ve yolda ilerlerken her şeyini kaybetmeyecek şekilde dikkatli davranman gerekiyor ve sonunda bir fırsat mutlaka karşına çıkıyor ve Ben için bu Geico oldu. Ve o da bu ironiyi çok dürüst ve açık bir şekilde her zaman söylemiştir. Burada da aslında ondan öğrendiğimiz şeyler oldu. Kendi metotlarının eksik ve hatalı taraflarını her zaman bizle paylaştı ve biz de onun yaptığı aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz. Çok fazla aptalca karar almamaya gayret gösteriyoruz ve karar vermek için aslında herkesin çok uzun vakti var. Önemli olan hazırlıklı olmak. Evleneceğin kişiyi mesela doğru seçmek, size oyunu kazandıracak kararlardan biri. Doğru karar vermeyi öğrenmek her şeyden önemli.

Hayat ve yatırımı o kadar güzel ve anlaşılır bir şekilde birleştiriyorlar ki, bunların üstüne pek söyleyecek söz de kalmıyor. Bana göre bu cevaptaki kritik nokta; oyunun içinde kalmak ve doğru kararlar vermeye çalışmak. Tabi ne kadar az aptalca hatalar yaparsanız doğru karar verme istatistiğiniz de o kadar yükseliyor. İlk sorunun bir benzer cevabı var aslında burada da. Fakat yine dikkat edilmesi gereken yer; her şeyini kaybetmeyecek şekilde dikkatli davranmak ve aptalca kararlardan uzak durmak. Riskten bahsediyorlar biraz da burada. Aşırı kaldıraçlı işlemler veya sadece kulaktan dolma bilgilerle kendine ait olmayan kararları uygulamak ve bunu yaparken tüm birikimlerini riske atmak gibi aptalca hatalardan kaçınılırsa; er ya da geç sadece doğru bir tane kararın sonuçları her şeyi değiştirebilir. Benjamin Graham belki bizim kadar hatalı karar vermiyor olsa da, onun için fark yaratan şey Geico gibi bir büyüme hissesi olmuş ve ben de ilk defa bu toplantıda öğrenmiş oldum bunu.

  • 10. SORU: Siz daha önce, bir şirketin yöneticisi işi devredeceği zaman yerine geçecek ikinci nesle çok dikkatli bakmak gerektiğini söylemiştiniz. Peki siz gittikten sonra, yatırımcılarınız Greg’de neye bakmalı?
  • CEVAP: (Buffett elbette cevabı veriyor burada): Yöneticileri değerlendirmek gerçekten çok zor. Ben şu ana kadar 20’den fazla şirketin yönetim kurullarında bulundum ve hangisinin daha iyi olduğunu kıyaslamak çok zor. Bazı işleri oto pilotta bile yönetebilirsiniz, bazılarıysa ciddi aktif yönetim gerektirir. Bazılarında ikinci nesil yöneticilerin değişiklik yapmaması gerekir, bazılarında müdahaleler lazım olabilir. Fakat Tom Murphy, bana bu konuda uzun yıllar önce çok önemli bir ders öğretmişti. Bir işe ortak olurken işin en büyük sırrı: iyi işlere ortak olmaktır, derdi.

Yine klasik esprili bir Buffett cevabı. Bazen paylaşıyorum, Peter Lynch de çok benzer şeyleri söylüyor bildiğiniz gibi. Bir aptalın bile yönetebileceği işlere ortak olun, diyor. Çünkü eninde sonunda bir aptal yönetim koltuğuna oturabilir. Buffett bu durumu oto pilot olarak örneklendiriyor. Yöneticiler elbette çok önemli ve işin önemli bir parçası. Fakat biz yatırım yaparken, mümkün olduğunca az değişkenden etkilenen işleri bulmalıyız. İyi işlerin, kaliteli işletmelerin sırrı da bu zaten. Kötü bir şirketin başında iyi bir yönetici harikalar yaratamaz ama iyi bir şirketin başındaki kötü bir yönetici en azından standartlarda kalabilir çok fazla aptalca şey yapmazsa.

Sizi bilmiyorum ama; bu yıllık toplantılar ve soru-cevap bölümleri benim her yıl geri sayımda beklediğim bir şey. Buffett yıllık mektuplarında da birçok şeyi açıklıyor ve oradan da öğrenilecek çok fazla tecrübe var ama soru-cevap kısmında tamamen samimi ve sade bir şekilde; yine çok iyi düşünülmüş fikirlerini, tecrübelerini aktarıyorlar. Bu zevkli toplantılardan da maalesef önümüzde çok fazla kalmadı. İkisinin de daha uzun yıllar aramızda olmasını herkes ister ama hayatın gerçek bir tarafı da var. Charlie şu anda 99 yaşında ve toplantıya tekerlekli sandalyelerle katıldı. Ama zihni hala eskisi kadar berrak ve açık, bu da çok sevindirici bir şey. Ve bazen aynı şeyleri tekrar ediyor gibi görünseler bile her seferinde bana bambaşka bir bakış açısını sunuyorlar gibi geliyor. Bugün paylaştığımız kısmı soru-cevap toplantısının sabah seansında gerçekleşen bölümüydü ve önümüzdeki hafta, öğleden sonra yapılan ikinci oturumu paylaşmış olacağım. Herkes bu yayınların tamamını izleyemiyor ve yorumlarla birlikte toplamda 7-8 saatlik bir kayıt oluyor. Benim yeterince boş zamanım olduğu için ve daha da önemlisi artık kısıtlı sayılarda bu toplantılara şahitlik edeceğimiz için, kendime göre önemli gördüğüm noktaları çıkartıp merak edenler için kısa bir çevirisini yapmış oldum. Çünkü hala onlardan öğrenmemiz gereken çok fazla şey olduğunu düşünüyorum.

Önceki Bölüm

Metamodern Portföy Teorisi

Sonraki Bölüm

Berkshire Hathaway (2023) Yıllık Toplantısı – Part 2

Latest from Blog

Uzun Vadeli Oyunlar

Bölümleri hazırlarken genellikle bir düşünce akışıyla ilerliyorum ve konunun nerede toplanacağını ya da nerede biteceğini başladığım

Birinci Kural: Para Kaybetme

Warren Buffett sürekli kullandığımız bir söz olarak bir keresinde şöyle demişti: “1. Kural: Para kaybetme. 2. Kural:

Öğrendiğim Birkaç Şey

Sahip olmak isteyeceğim neredeyse her şeye sahibim. Henüz elde edemedikleriminse yolumun üzerinde duran sadece birer checkpoint