Buffett der ki: "Herkes korktuğunda açgözlü ol, herkes açgözlü iken ise korkak ol." Bu söz kısmen doğru olsa da korku/açgözlülük endeksi üzerinde görebildiğimiz piyasanın oyuncularının genel davranışlarını açıklamada sınırlı şekilde kalabildiğini düşünüyorum.
Köklü değişimler, sürekli ve aniden olan şeyler değil. Çok az oranda ve özellikle de bir varlık transferine yol açacak kadar kritik şekilde sadece belirli koşullar altında nadiren gerçekleşen siyah kuğu olaylarının sonucunda
Eğer doğru bir oyun planı kurmazsak ve uzun vadede olmak istediğimiz noktayı hedeflemezsek; kısa vadeli oyunların içinde kayboluyoruz. Bunlar genellikle görünürde bir katkısı varmış gibi hissedilen, doğru yapıyormuş gibi görünen, anlamsız oyunlar. Yatırım
Marcus Aurelius’un dediği gibi; "Hayattaki amaç çoğunluğun yanında olmak değil, kendini delilerin saflarında bulmaktan kaçınmaktır." sözünü eğer piyasaya uyarlamak istersek şöyle bir şey olabilir; “Piyasalardaki amaç momentumun ve çoğunluğun yanında olmak değil, kendini
Sahip olmak isteyeceğim neredeyse her şeye sahibim. Henüz elde edemedikleriminse yolumun üzerinde duran sadece birer checkpoint olduğunu çok iyi biliyorum. Nereye doğru gittiğimden oldukça eminim ve yolun sonunda beni ne beklediğinden tamamen
Büyük evler, hızlı arabalar ve parlak nesneler bizim için ulaşılması gereken ilk hedeflerin başında geliyor. Çünkü bunlarla kendimizi tamamlıyoruz ve var olduğumuzu kanıtlıyoruz. Burada bir paradoks var. Bu kanıtı sunabilmek için; bir
Dünyayla ilgili yanlış giden birçok şey var. Etrafımıza baktığımızda çok fazla aramamıza da gerek kalmıyor, olumsuzlukları bulmak için. Gözümüzün içine kadar sokuluyorlar genellikle, elimizdeki mobil cihazlar vasıtasıyla veya daha büyük ekranlardan. İçten
Bugün her üç ayda bir yaptığımız gibi bir çeyreklik değerlendirme paylaşacağım. Üçüncü çeyrek özellikle diğer kıyaslama araçlarına göre değerlendirdiğimizde Borsa İstanbul tarafında çok ciddi bir performans ortaya çıktı. Piyasa zamanlamasıyla ilgili de
Bugün Howard Marks’ın son makalesi ya da memosu diyebileceğimiz yeni paylaşımı üzerine konuşmak istiyorum. Şöyle bir başlık atmış yazıya, eğer Türkçe’ye çevirirsek: “Az Kaybeden mi, yoksa Daha Fazla Kazanan mı?” İşte bu
Varlıklı olmakla, yani bir büyüme yaratarak varlıklara ulaşmakla; varlıklı kalabilmek arasında çok ciddi farklar var. İkisi de bir bakıma bambaşka yetenekler gerektiriyor gibi görünüyor. İşte bugün, daha önce pek konuşmadığımız bir konu